BÖLÜM 7
Rüzgarın hırçın esintisini hissetmemle; yüzüme düşmeye başlayan yağmur damlalarıyla aniden irkildim. Hızlıca ayağa kalktım. Hala çadırdaydım. Barış, Savaş ve İnci şaşkınlıkla bana bakıyordu. İşte o an gördüğüm rüyadan uyandığımı anladım. Çocuk kutumu hayal ederken rüyalar alemine girmiştim bile. Konuşan sincaplar, pembe evler, yeraltına açılan kapılar… Hepsi benim rüyamın bir parçasıymış.
Barış:
Çadırımızdan içeri sızan yağmur damlalarına, şimdi şiddetli bir gök gürültüsü sesi eşlik etmeye başladı. Sanırım çadır maceramızın sonuna gelmiştik. Biraz daha çadırda kalmaya devam etseydik sudan çıkmış balıklara dönecektik. Hava yavaş yavaş kararmaya başlamıştı.
İnci:
Barış ve Savaş ile de hızlıca vedalaşarak evlerimize girmek için yola koyulduk. Kapıyı hızlıca çaldım. Bir an önce eve girip üzerimi değiştirmek istiyordum. Gök gerçekten çok sinirlenmiş olmalıydı. Gökyüzü bir kararıp bir aydınlanıyor, çıkardığı gürültülü ses bütün çiftliği inletiyordu. Annem hızlıca kapıyı açıp:
Hemen odama girdim. Islak kıyafetlerimi çıkarıp, yerine sıcacık elbiselerimi giydim. Gerçekten üşümüş gibi hissediyordum. Saçımı kurutmak için banyoya girdim. Güzelce saçlarımı kuruttum. Evet, artık hazırdım. Babam:
Gerçekten birazdan inecektim. Önce yapmam gereken bir şey vardı. Çadırımızın içine yağmur damlaları düşmesi beni biraz düşündürmüştü. Bunun bir çözümü olmalıydı. Elimizdeki çadırın yapılması için kullanılan malzemenin suyu geçirdiğini fark etmiştim. Sürekli kamp yapan kişileri düşündüm. Acaba onların da başına böyle şeyler geliyor muydu? Kıyafet dolabımı karıştırıp yağmurluğumu aradım. Yağmurluğum hiçbir zaman su geçirmezdi. Eğer çadırımızın da tepesinde yağmurluğuma benzeyen bir şey olursa, biz yağmur yağdığında çadırdan kaçmak zorunda kalmazdık. Bunu kafama iyice yerleştirdim. Yarın eğer gökyüzünün kızgınlığı geçip bu şiddetli yağmur dinerse dedemden bunun için yardım istemeye karar verdim. Ben bunları düşünürken tekrar alt kattan bir ses yükseldi. Annem:
Annemi daha fazla kızdırmadan aşağı inmeliydim. Koşarak masaya oturdum. Canım ailem. Sizi çok seviyorum diyen gözlerle her birine baktım. Gerçekten çiftlikte çok mutluydum. Babamın yüzünde biraz endişeli bir ifade vardı. Bana bir şey söyleyecekmiş gibi bakıyordu.
Babama:
Birden masada bir sessizlik oldu. Ters giden bir şeyler mi vardı? Benim bilmediğim hepsinin bildiği ne olabilirdi? Gerçekten çok merak etmiştim.
Maceranın devamı için egitimgen.com'u takipte kalın. ?
Bobli ve Maceraları
Hikaye Köşesi
10 Kasım Atatürk ü Anma
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı
4 Ekim Hayvanları Koruma Günü
Labirent Bulmaca
Eğitimde fırsat eşitliğini destekleyen, yeni fikirler üreten, özgün ve farklı içerikler oluşturmaktayız.
WhatsApp
Telegram
Facebook
X (Twitter)