BÖLÜM 9
Goro ve Ejder, dev adamlardan epey uzaklaÅŸmıştı. Ejder'in kanatları sayesinde büyük bir tehlikeden kıl payı kurtuldular. Aksiyon dolu geçen yolculuklarına devam etmek zorundaydılar. Dördüncü yapbozu da bulup son yapboza ulaÅŸmak istiyorlardı. Ama yapboz parçalarına ulaÅŸmak gitgide zorlaşıyordu. Goro avucunda terden ıslanan haritayı yere serdi. Bir sonraki yapbozun bir dehlizde olduÄŸunu görünce; 'Bu sefer iÅŸimiz kolay gibi gözüküyor.' dedi.Â
Ejder:
Ne olacağı hiç belli olmaz. Bu koca orman sürprizlerle dolu.
 Goro:
 Doğru diyorsun. Ama bir dehlizde ne olabilir ki?
Ejder:
O kadar kolay olsaydı. Orman sakinleri buna ulaÅŸamaz mıydı sanıyorsun. O yüzden çok dikkatli olmalıyız.Â
Yorgunlukları yola devam etmelerini engelliyordu. Dinlenmek için uygun bir yerde uzanıverdiler. Goro hülyalarda geziniyordu. Ailesine olan hasreti bilinçaltında sıkışıp kalmıştı. Gördüğü rüyalar bitsin istemezdi. Artık rüya içinde rüya gördüğünü hisseder gibi olmuştu. Aradaki farkı sezemiyordu. Ejder, Goro'yu silkeleyerek uyandırmaya çalışıyordu.
Ejder:
Uyan Goro, yeter artık gitmemiz lazım. Her zamanki gibi rüyada takılıp kaldın.Â
Ejder, Goro'yu pençeleri ile kavrayıp ötede fark ettiği gölette daldırıp daldırıp çıkarıyordu. Goro'nun bilinci soğuğa daha fazla dayanamadı.
Goro:
Ejder ne yapıyorsun? Karaya götür beni.Â
Ejder:Â
Aaaa! Uyandın mı? İyi bari rüyandan kurtulmana sevindim. Kaç saattir uyandırmaya çalışıyordum ama uyanamıyordun. Ben de seni soğuk suya daldırmak zorunda kaldım. Kusuruma bakma yani.
Goro:
Aynen ailemi gördüm rüyamda. Onları o kadar çok özledim ki rüyada bile onları bırakamıyordum.
Ejder:
Artık buna son vermelisin. Bu yaptığın çok tehlikeli. O an saldırıya uÄŸrayabilirdik.Â
Goro:Â
Doğru söylüyorsun Ejder. Ama bundan nasıl kurtulabilirim ki.
Ejder:
 Şu an aileni çok fazla düşünme. Hedefe odaklanmalıyız. Bilinçaltın seni ele geçirmeye çalışıyor. Buna izin vermemelisin.Â
Goro:
 Ejder iyi ki varsın. Sen olmasan ben hiçbir şey yapamazdım gerçekten.
Ejder:
Birlikten güç doÄŸar. Ben de sensiz bir ÅŸey yapamazdım. Ä°kimiz de birbirimizden güç alıyoruz. Haydi yolumuz uzun. Koyulalım yola.Â
Yola çıktıkları anda ürpertici kurt sesine ÅŸahit oldular. Sanki onları fark etmişçesine ulumaya devam ediyordu. Etrafta kaçışan ve uçan bir canlı fark ettiler. Çok süratli hareket ettiÄŸi için seçilmiyordu. TelaÅŸları gitgide artıyordu. Kurt sesine çakal sesi eklenmiÅŸti. Ardından ayı, yabani kuÅŸ, kaplan sesleri ürkütücü bir ortam oluÅŸturmuÅŸtu.Â
Goro ve Ejder kendilerine yaklaÅŸan hayvan sürüsü olma ihtimaline karşı bulundukları yerden derhal uzaklaÅŸma düşüncesindeydiler. Uçmaya hazırlanan Ejder, karşılarında uçan yabani hayvanlarla yüz yüzeydiler. Hayvanlar evrim geçirmiÅŸ gibiydiler. Kaplan ve kurt uçuyordu. Kanatlarının olması imkânsız hayvanların da kanatları vardı. Elleri olan yabani kuÅŸlar da cabası. Ejder, Goro' yu sırtına alarak tek çıkış yolu olan kaçmayı denedi.Â
Kurt karabatak gibiydi. Sürekli kaybolup beklenmedik bir yerde karşılarına çıkıyordu. Bu hayvanlarla mücadele etmek imkânsız gibiydi. Bütün hayvanların üstün yetenekleri bir canlıda toplanmış gibiydi.Â
Goro:Â
Biz neden kaçıyoruz. Bu hayvanlarla savaşıp derslerini verelim bence. Biz de güçlüyüz. Yoksa peÅŸimizi bırakmazlar.Â
Ejder:
Onlar çok güçlü bizi bir seferde yok ederler. Burası onların yuvası. Onlarla mücadele etmek hayalden öteye gidemez. Bu söylediğin çoban kulübesinde padişah rüyası görmek gibi bir şey.
Ejder peÅŸindekileri atlatmak için kanatlarının eÄŸimini arttırdı. Hava akımından nasıl faydalanacağını çok iyi biliyordu. Yüksek basınç ile alçak basınç ikilisinin iliÅŸkisinden yararlanarak hafifledikten sonra hızı ile gökyüzüne meydan okuyordu adeta. Ejder yalpalama hareketleri ile yönünü deÄŸiÅŸtirip izini kaybettirmeyi baÅŸarmıştı.Â
Kocaman bir dehlizi ufukta görür oldular. Dehlizin kapı giriÅŸine iniverdiler. Çok sessizdi. Etrafta kimsecikler gözükmüyordu. TerkedilmiÅŸ bir yere benziyordu. Dehliz kapkaranlıktı.Â
Goro, kimse yok mu? diye seslendi.Â
Sese tepki veren de yoktu. Sesimiz sadece yankı yapıyordu. Sessizlik bize ürkütücü gelmişti. Kocaman bir odunu meşale yapıp Dehlizdeki maceraya adım atmış oldular. Dehliz aşağı doğru eğimli olduğu için yerin derinliklerine doğru yol alıyorlardı. Ejder korkmaya başlamıştı. Çenesi tir tir titriyordu.
Goro: Hayret doÄŸrusu. Ä°lk defa korktuÄŸunu görüyorum. Korkmana gerek yok. Kimsecikler de yok zaten. Bir anda yarasalar sürü halinde yerlerinden ayrılarak dışarı doÄŸru uçuÅŸtu. Ejder'in korkusu daha da artmıştı. Yarasaların anlık hareketleri Goro'yu da tedirgin etmiÅŸti.Â
UlaÅŸtıkları odadan baÅŸka bir yola geçiÅŸ göremiyorlardı. Ama karşılarında kayanın oyularak yapıldığı tekerlek ÅŸeklinde bir kapı olduÄŸunu fark ettiler. Kocaman kayayı incelemeye aldılar. Ancak hareket ettirmekte zorlanıyorlardı. Yapbozun bu kayanın arkasında olduÄŸunu düşünüyorlardı. Bu kadar korunaklı bir yerde olsa olsa yapboz gibi deÄŸerli bir ÅŸey olmalıydı. Bu da yapbozdan baÅŸka bir ÅŸey olamazdı.Â
Ejder ve Goro bütün enerjilerini kaya parçası ile kapatılan giriÅŸi açmak için harcadı. Sonunda koca kaya parçasını kıpırdatmayı baÅŸarmışlardı. Kayanın dibini eÅŸeleyerek kapıyı sonunda açtılar. Kapıdan içeri girdiklerinde birçok yol ile karşılaÅŸtılar. Dehliz belli ki bir haritaya ihtiyaç duyuyordu. Orta yoldan ilerlemeye devam ettiler. Yerin derinliklerinden metan gazının yoÄŸunluÄŸu gitgide artıyordu. Ejder ve Goro gazın etkisiyle ilerlemekte zorluk yaşıyorlardı.Â
Yolun sonunda çıkmaz odaya vardılar. Oda da birçok şifre barındırıyordu. Goro şifreleri zihninde birleştirmek için mücadele ediyordu. Üçüncü yapboz şeklinde oyulmuş kayaya yapboz parçasını yerleştiriverdi. Sağa bir tur döndürüp ileri itince odada izi belli olmayan bir kayalı kapı gömülü yerinden kıpırdayarak açıldı. Goro ve Ejder kapının ardını meşale ile aydınlattılar.
Gördüklerine inanamıyorlardı. Büyük bir oda ve içinde tonlarca mücevher vardı. Hemen yapbozu aramaya koyuldular. Kayanın oyularak masaya benzetilmiÅŸ. Ãœzerinde altından yapılmış tuhaf bir heykel vardı. Heykelin içinde yapbozu bulmanın sevincini sonunda yaÅŸamışlardı. Ancak bir sorun vardı. Neden diÄŸer yapbozlar gibi tehlikeli bir süreç baÅŸlamamıştı? Kimse tarafından da korunmuyordu. Belli ki bu yapbozu koruyanlar buradan gitmek mecburiyetinde kalmışlardı. Bu odayı da kimse açamasın diye de ÅŸifrelemiÅŸlerdi. Üçüncü yapboz olmasaydı zaten kapıyı açamazdık. Aslında bunlar her ÅŸeyi açıklıyor. Bütün yaptıklarımız birbirinin nedeniydi. Bütün olaylar bir zincirin halkaları gibi birbirine baÄŸlı aslında. Son yapboz için Goro ve Ejder'i neler bekliyor acaba iÅŸte bu çok önemli. Çünkü son yapbozu da bulabilirlerse eve gitmenin yoluna kavuÅŸacaklar.Â
Emrah Yıldız
Emrah Yıldız'ın 'Robot Hoca ile Arda'nın Gizemli Kitabı' ve 'Hayat Çiçeği' hikaye kitapları okuyucularıyla buluştu.