Mavi Papağan

goorev1.jpg - Eğitimgen

Tolga ve Şakir gökyüzünde açılan ışıklı kapıdan aşağı düşüyorlardı. Aşağı düşerken devasa ağaçların dallarına çarpıyorlardı. Yere düştüklerinde canları çok acımıştı. Baygın halde olan Tolga ve Şakir birbirlerine bakıyordu ama gözleri buğulu gördüğü için birbirlerini net göremiyorlardı. Gözleri net görmeye başladığında korkmaya başladılar. Tolga ve Şakir yapbozlardaki karakterlere büründükleri için birbirlerini tanımıyorlardı.
Tolga:
'Lütfen beni yeme!' diye yalvarıyordu ejderhaya.

Şakir ise karşısındaki gorilden korkmuş bir şekilde kanat çırpmaya başladı.
Vücutlarını fark ettiklerinde daha çok korktular.
Şakir:

Kanatlarım neden bu kadar büyük, ayaklarım da büyük, ne oldu bana böyle, diyerek sorularına cevap arıyordu.
Tolga:
Ben neden bu kadar kıllıyım? Hayır, olamaz ben bu kadar kıllı olmamalıydım. Ellerim, ayaklarım ve göğsüm de çok tuhaf. Ben neredeyim? Burası neresi, diyerek avazı çıktığı kadar bağırdı.

Tolga ve Şakir birbirlerinin seslerini tanır gibi oldular.
Şakir:

Tolga sen misin, dedi.
Tolga:
Evet ben Tolga'yım. Yoksa sen de Şakir misin, dedi şaşkın bir ifadeyle.

Koskoca ormanda ne yapacaklarını bilemiyorlardı. Neden bu ormanda olduklarını da bilmiyorlardı.
Tolga:

Şakir sanırım oynadığımız oyunun içindeyiz, dedi.
Şakir:
Doğru. Hatta senin yapbozun bir gorildi. Benimki de ejderha, dedi.

Ormanda tuhaf sesler işitiyorlardı. Hayvanların kendilerine saldırabileceğinden korkuyorlardı. Ancak kendi güçlerinin farkında değillerdi.
Bir sincap gördüler ve kovalamaya başladılar. Sincap bir ağaç kovuğuna saklandı. Tolga ve Şakir sincabı neden kovaladıklarını bile anlamış değillerdi. Anlaşılan karakterleri bedenlerini bazen yönetmeye çalışıyordu. Ağaç kovuğunda bir kapı açıldı. Kovuktan başka bir sincap çıktı. Elinde asası olan yaşlı bir sincaptı.

Sincap:

Benim adım Kızıl Bilge'dir. Bu vahşi ormanda hayvanlar birçok konuda bilgi almak için bana danışırlar, dedi bilge bir tavırla.
Tolga:
Kızıl Bilge biz neden buradayız? Bize bu konuda yardım etmen gerekiyor, dedi.
Kızıl Bilge:
Sizin göreviniz bu doğayı düşmanlardan kurtarmaktır. Eğer doğamıza zarar verenleri engelleyemezseniz bütün canlılar yok olacak ve siz de geri dönemeyeceksiniz, dedi.

Tolga ve Şakir'in bu görevi yerine getirmekten başka çareleri yoktu. Acaba Tolga ve Şakir bu görevi yerine getirebilecek miydi?