Hareketli, kurnaz ve çok zeki olan Tolga sıkılgan bir çocuktu. Anne ve babasının uyarılarını pek dinlemezdi. Tolga'nın annesi ve babası çalışıyordu. Bu yüzden bir gün annesi bir gün de babası ile iş yerine gidiyordu. İş yerinde ortalığı birbirine katan Tolga için babası bir çözüm bulmuştu.
 Evde yalnız bırakmamak için birine ihtiyacı vardı. Bakıcılar Tolga'ya bakmakta zorlanıyordu. Kimse Tolga ile ilgilenmek istemiyordu. Annesi bir gün haberleri izlerken çocukları terbiye eden mavi papağan haberini gördü. İnsanlar mavi kuş almak için birbirleriyle adeta yarışıyorlardı. Annesi internetten mavi kuşu satın almak için sipariş verdi. Üç gün sonra mavi kuş kargo ile ellerine ulaştı. Tolga meraklı bakışlarla mavi kuşa bakıyordu. Ailece mavi kuşa bir isim bulmak için saatlerce düşündüler. Tolga heyecanla seslendi:
- Buldum! Adı Şakir olsun.
Tolga mavi kuÅŸu çok beÄŸenmiÅŸti ama henüz onu tanımıyordu. Ailesinin hangi amaçla Åžakir'i aldığını bilmiyordu. Åžakir harika bir kuÅŸtu. Çocukların duygularını, hislerini, saÄŸlıklı olup olmadıklarını ve birçok ÅŸeyi söyleyebiliyordu. Â
Annesi ve babası çalışmaya gitmeden önce Tolga için yiyecek hazırlayıp öyle gidiyordu. Tolga uzun süre Şakir ile konuşma alıştırmaları yapıyordu. Şakir ise konuşmayı bildiği için işittiklerini aynen tekrarlıyordu. Şakir, Tolga'nın aç olduğunu fark etti.
- Tolga çok acıktın. Annenin hazırladığı yemekleri yemelisin, dedi.
Tolga:
- Ben yemeyeceğim, diye tepki gösterdi.
Şakir, yemek yemesi için Tolga'nın başının üstünde uçuşmaya, Tolga da evin içinde koşturmaya başladı. Şakir yorgun düşen Tolga'nın saçını gagasıyla tuttu. Tolga başka çaresinin olmadığını anlayınca mutfağa gitti.
Annesinin hazırladığı lezzetli yemeklerin kokusu Tolga'yı rahatsız ediyordu. Şakir:
-  Sürekli sağlıksız yiyecekler yiyorsun. Bundan sonra yumurta, tavuk, balık ve bol bol sebze yemelisin, dedi.
Bu arada dünyada korona adında bir virüsün yayıldığını duymayan kalmamıştı. İnsanlar sağlığına dikkat etmediklerinde virüs tehlikesi ile karşı karşıya kalabiliyorlardı. Şakir bu konuda çok titiz davranıyordu. Tolga'nın banyo yapmadığını fark etti.
- Tolga çok kirlisin banyo yapmalısın, dedi.
- Ben kirli falan deÄŸilim. Banyo yapmak istemiyorum, dedi Tolga.
Şakir, bu defa da ses gücünü kullanarak Tolga'yı ikna etmeyi yine başarmıştı. Banyo yaptıktan sonra dişlerinin mikrop kapmaması için fırçalaması gerektiğinin uyarısını da aldı. Dişlerini de fırçalayan Tolga, temiz giysiler giydikten sonra okula gitmek için hazırlandı.
Sadece tişört giyen Tolga, Şakir'in uyarılarına aldırmadan okula doğru koşmaya başladı. Soğuk havanın kendisini hasta edebileceğini düşünmeyen Tolga, bir süre sonra üşümeye başladı. Şakir, Tolga'nın hırkasını giydirmek için havada uçak gibi süzülüyordu. Tolga'nın Şakir'den kurtulma şansı yoktu. Tolga'yı durduran Şakir, geç de olsa hırkayı giydirmeyi başarmıştı.
Eve dönen Tolga'nın sürekli öksürmesi ailesini tedirgin etmişti. 'Acaba virüs mü kaptı?' diye düşündüler. Tolga'yı doktora götürüp muayene ettirdiler. Doktor, Tolga'nın üşüttüğünü ve evden çıkmaması gerektiğini söyledi.
Tolga ise bana bir şey olmaz deyip duruyordu. Artık Tolga'yı daha sağlıklı günler bekliyordu fakat Tolga için bir sorun vardı: Şakir.
Acaba Şakir'den kurtulmanın bir yolunu bulabilecek miydi?
Emrah Yıldız
Emrah Yıldız'ın 'Robot Hoca ile Arda'nın Gizemli Kitabı' ve 'Hayat Çiçeği' hikaye kitapları okuyucularıyla buluştu.