Mavi Papağan - Mavi Papağan - Tuğrul Kuşu - Bölüm 10

BÖLÜM 10

Goro ve Ejder dehlizden kolaylıkla çıkabilmişlerdi. Ancak kendilerini farklı türlerde olan devasa kuşlar bekliyordu. Kumru, dudu, hüt hüt, keklik, sülün, bülbül, şahin ve en önemlisi Tuğrul kuşu olmak üzere birçok kuş türü dehlizin girişinde bulunan ağaçların dallarındaydı. 

Hüt hüt: 

-Siz de kimsiniz, burada ne işiniz var? Burası yasak bölge.



tugrul1.jpg - EÄŸitimgen

Goro: 

-Biz evimize dönmek istiyoruz. Elimizde harita var. Eğer son yapbozu da bulursak evimize dönebileceğiz. Son yapbozun da Kaf Dağı'nın ardında olduğu gösteriliyor.

Kuşlarda bir tedirginlik başladı. Kendi aralarında konuşan kuşlar bir uğultu oluşturdu.

 Hüt hüt:

 -Sessiz olun, diyerek söze girdi. 

Ortamda Çıt Çıkmıyordu

-Madem Kaf Dağı'nın ardına gitmek istiyorsun o halde ölmeyi de göze almışsındır. Çünkü Kaf Dağı'nda Simurg adında bir padişahımız var. Onu şu ana kadar kimse görmedi. Ama otuz kuş büyüklüğünde olduğu dilden dile dolaşır. Büyük bir hazinenin de Kaf Dağı'nda olduğunu duyduk ama o dediğiniz yapboz mudur bilmiyoruz. Kaf Dağı yeniden doğuşun diyarıdır. Kendini bulmanın yolu öncelikle oraya ulaşmaktan geçer. Oraya ulaşmak için de yedi dipsiz vadiyi geçmeniz gerekiyor. O yüzden Simurg'a varmak çok zordur. Her vadinin bir tehlikesi var. O vadileri geçmek için kurbanlar vermen gerekiyor. Bütün kuşların da tek hayali Simurg'u görmektir. Ama kimsede böyle bir cesaret olmadı şimdiye kadar. Eğer liderimiz Tuğrul kabul ederse biz de sizinle gelebiliriz. 

TuÄŸrul kuÅŸu:

-Sizi bu halde bırakamayız. Bizim de hayalimiz bir gün Simurg'u görmekti. O halde küllerinizden yeniden dirilmek için hazırlanın kuşlar.



tugrul2.jpg - EÄŸitimgen

Hazırlıklar tamamlandıktan sonra yola koyuldular. Hep birlikte aynı şarkıyı söyleyerek morallerini yüksek tutmaya çalışıyorlardı. Hiç dinlenmeden yedi dipsiz vadiyi geçmeleri gerekiyordu. Bu zorlu yolculuk birçok kuşu korkutuyordu. Ejder ve Goro da aynı korkuyu yaşıyordu. Kaf Dağı'nı uzak da olsa görebiliyorlardı.

Vadilerin birincisine varmışlardı bile. Bedenleri tir tir titriyordu. Vadinin dipsiz olmadığını tersine içinde deniz olduğunu gördüler. Ancak aşk denizi olan bu denize bazı kuşlar âşık olup dalarlar ve kurtulamazlar. İkinci olan ayrılık vadisine ulaşırlar ama bazı kuşlar korkup Ayrılık Vadisi'nde sürüden ayrılırlar. Hırs Vadisi'ni aşıp Kıskançlık Vadisi'ne ulaşırlar. Ancak bazı kuşlar da Kıskançlık Gölü'ne saparlar. İnkâr Vadisi, Yorgunluk Vadisi ve Yokluk Vadilerinin her birinde birçok kuş yok olup gitti. Sonunda otuz tane Tuğrul kuşu ile Goro ve Ejder yollarına devam etmek zorunda kaldılar. Kurtulanlar vadileri geçerek ruh gelişimlerini de tamamlamış oldular. Uzun ve zorlu yolculukta yılmadan ve yalpalamadan yollarına emin çırpınışlarla devam ediyorlardı.

Kaf Dağı'nın zirvesine ulaşmanın da ayrı bir zorluğu vardı. Bitkin düşmüşlerdi. Bir an önce oraya varmaktan başka çareleri yoktu. Kaf Dağı'na ulaşmak cesaret, ümit, özgürlük, kendini yeniden keşfetmek demekti.



tugrul3.jpg - EÄŸitimgen

Sonunda Kaf Dağı'nın zirvesini aşmışlardı. Cennet misali bir manzara ile karşılaşmışlardı. Ötede beliren aynaları fark ettiler. Vakit kaybetmeden ilerlemeye devam ettiler. Birbirinden güzel olan aynalara varmışlardı. Ama etrafta hazine ya da Simurg'u göremiyorlardı. O anda Simurg'un gölgesi belirdi. 

Simurg: 

-Siz buraya otuz kuş geldiniz, otuz kuş göründünüz. Daha fazla veya daha az gelseydiniz o kadar görünürdünüz. Çünkü burası bir aynadır! 

Otuz Tuğrul kuşun bedenleri birleşiverdi. Otuz kuş büyüklüğünde olan Simurg, gerçek bedenine ulaşmıştı. Tuğrul kuşlarının aslında küllerimizden yeniden dirileceğiz dediği de buydu. Goro ve Ejder de kuşların aslında kendi dünyalarına ulaşmak istediklerini anlamışlardı. Simurg; Goro ve Ejder'e şükranlarını sunuyordu. Bu cesaretin bedeli olarak da ayna görünümlü son yapboz parçasını Goro'ya hediye etmişti. Goro ve Ejder sevinçten havalara uçuşuyordu. Yapbozları bir araya getirdiklerinde Simurg'un bedenini görüyorlardı. Artık gitme vakti gelmişti. Simurg onları kendi dünyalarına gönderecekti. Mücadeleli geçen yolculuklarında asıl hedeflerine sadece bir dokunuş vardı. Goro ve Ejder Simurg ile vedalaştı.

Simurg: 

-Hep birlikte yapbozu tutmalıyız ve sonra dünyanıza giriş kapısı açılacak. 

Yapbozu tuttuklarında Simurg'un göğsünden çıkan tılsım arkalarında bulunan devasa aynada bir kapı açtı. Goro ve Ejder Simurg'a el sallayarak odalarına girmişlerdi. Kapı artık sonsuza dek kapanıyordu. Kendi bedenlerine kavuşan Tolga ve Mavi Papağan çok mutluydular. Tolga bu yolculukta çok önemli dersler almıştı. Hayatının geri kalanında daha dikkatli olması gerektiğini çok iyi biliyordu. Tolga'nın annesi 'Yemeğe gelin!' diye sesleniyordu. Şaşırmışlardı. O kadar zaman evde yoktular ama kendi dünyalarında sadece on dakika olmadıklarını anlamışlardı. Oyun kutusunu da alıp kimsenin göremeyeceği bir yere sakladı Tolga. 

Bir insan mücadele etmedikçe insan gibi yaşamayı da göze alamayacaktır. Önemli olan mücadeleden ders çıkarmak ve evreni tanımaktır.

SON

Emrah Yıldız

Emrah Yıldız'ın 'Robot Hoca ile Arda'nın Gizemli Kitabı' ve 'Hayat Çiçeği' hikaye kitapları okuyucularıyla buluştu.

Mavi PapaÄŸan Kategorisindeki Konular

Bobli ve Maceraları

Hikaye Köşesi

Dargın Eşyalar

Hikaye Köşesi

Define Macerası

Hikaye Köşesi

Mavi PapaÄŸan

Hikaye Köşesi

Öğrenci Hikayeleri

Hikaye Köşesi

Seçme Hikayeler

Hikaye Köşesi

Aktivite Ana Kategorisine En Son Eklenenler

Mavi PapaÄŸan
EÄŸitimgen

Eğitimgen ailesine katılmak için bizimle iletişime geçin!

Aktivite Ana Kategorisine En Son Eklenenler

Blog Yazıları

Eğitimgen: Tüm bilgi birikimimizi paylaşıyoruz

Eğitimde fırsat eşitliğini destekleyen, yeni fikirler üreten, özgün ve farklı içerikler oluşturmaktayız.

YUKARI