Yaşadığımız dünyada ve çağda çocuk yetiştirmek ve çocuk olmak hiç kolay değil. Bu zorlu çağda hepimizin endişeleri, korkuları ve kaygıları var. Peki çocuğunuzun endişelerinin, korkularının ve kaygılarının farkında mısınız?
Kaygı bozukluğu, çocukluk çağında en sık görülen ruhsal bozukluklar içinde birinci sırada gelmektedir ve %8,6 ile %17,7 arası değişen bir yaygınlık oranına sahiptir (Essau ve ark. 2000, Ollendick ve ark. 2002, Egger ve Angold 2006, Leung ve ark. 2008). Fizyolojik, duygusal, bilişsel ve davranışsal etkilerinden ötürü kaygı bozukluğunun tüm tipleri, çocukların işlevselliğini oldukça olumsuz etkilemekte ve tedavi edilmediği takdirde özellikle aile, arkadaş ve okul alanlarında olumsuz sonuçlar doğurmaktadır.
Tarih öncesi döneme baktığınızda bile orada kaygı vardır. Vahşi bir doğanın, bilinmezliğin içinde insanoğlu bu duygu ile hayatta kalmayı başarmıştır. Çünkü burada yaşanılan kaygı bizi koruyan, işlevi olan bir kaygıdır. Bizi koruyan ve işlevi olan kaygı o zaman hangi durumda karşımıza bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır? Hangi durumlarda 'kaygı bozukluğu'na dönüşmektedir?
Kaygı, kişinin bir uyaranla karşı karşıya kaldığında yaşadığı, bedensel, duygusal ve zihinsel değişimlerle kendini gösteren bir aşırı uyarılmışlık durumudur. Eğer bu uyarılmışlık durumu daha yoğun ve işlevsiz hale geliyorsa burada kaygı bozukluğuna dönüşmektedir.
Aslında korku ve kaygı doğuştan getirilen özelliklerdir. Ebeveyndeki kaygı bozuklukları genler yoluyla çocuklarına geçmektedir. Ayrıca öğrenme ve model alma yoluyla da kazanılan ve sürdürülen durumlardır. Aşırı kaygılı, endişeli, müdahaleci, aşırı kuralcı ve mükemmeliyetçi ebeveynlerin bu tutumları çocuklarda kaygı bozuklarının ortaya çıkmasında etkili olmaktadır. Kısacası, genler yoluyla anne babadan gelen kaygı bozukluğu anne babanın çocuk yetiştirmedeki tutum ve davranışları çocuklardaki kaygı bozuklarının ortaya çıkmasında etkendir. İşte bu noktada ebeveynler öncelikle kendilerinde var olan kaygı bozukluğunun farkında olmalı ve çocuklarındaki kaygı bozukluğunun belirtilerini gözlemlemelidir.
Çocuklarda kaygı bozukluğu belirtileri:
-Okula gitmeme isteÄŸi
-Okul notlarında düşüş
-Sosyal etkinliklere katılma konusunda isteksizlik, yaşıyla uyumlu şekilde ondan beklenen davranışlar yerine evde kalmayı tercih etme vb.
-Sürekli huzursuzluk,
-Gerginlik,
-Sinirlilik hali,
-Basit sorunları büyütme,
-Çevresindeki insanların sağlıklarından endişe duyma,
-Anne ya da babanın başına kötü bir şey gelmesinden kaygılanma,
-Ebeveynlerden ayrılmak istememe geliyor.
Fiziksel belirtileri ise:
-Uyku sorunları,
-Dikkat dağınıklığı,
-Baş ağrısı,
-Karın ağrısı,
-Mide bulantısı,
-Terleme,
-Çarpıntı,
-Ateş basması,
-Kolay yorulma,
-Üşüme gibi semptomlar.
Ayrıca kaygı kişiden kişiye farklılık gösteren davranışsal belirtiler de gösterebilir
Bu belirtilerle karşı karşıya kaldığımızda neler yapabiliriz? Çözüm yollarımız neler olabilir? Bilimsel olarak kanıtlanmış aşağıda belirteceğim yolları deneyebilirsiniz.
 -Güvende hissetmelerini sağlayın.
- Nefes egzersizlerini deneyin.
-Çocuğunuzla etkileşim kurun ve kaygılarının neden kaynaklandığını anlayın.
-Hayal güçlerinden faydalanın ve kaygılarından uzaklaşmasına yardımcı olun.
-Yaşadıkları kaygı ve korkuların doğal ve normal olduğunu bilimsel açıklamalarla kanıtlayın.
-Yardıma ihtiyacı olduğunda sizin orada olacağınızı bilmesini sağlayın.
 -Aşamalı bir şekilde konfor bölgesinden çıkmasında yardımcı olun.
Bu çözüm yollarıyla birlikte bir uzmandan da yardım almayı tercih edebilirsiniz. Çocuğunuz yavaş yavaş korkuları ile yüzleşmeye ve rahatsız olduğu durumlarla nasıl başa çıkabileceğini öğrenmeye başladığında, bu korkular yok olmaya başlayacaktır. Hayatlarında daha sonrasında daha büyük sorun yaratacak durumları çözümleyeceklerdir.
Sevgili Ebeveynler,
Sizlerin ve biz eğitimcilerin önceliği çocuklarımızın mutlu bireyler olarak yetişmelerine katkıda bulunmaktır. Bunun için onların zihinsel, fiziksel, sosyal ve duygusal gelişimleri her şeyden çok daha önemlidir. Evde anne ve babalar, okulda öğretmenler olarak çocuğun gelişimsel özelliklerini ve kaygı düzeyinin temel özelliklerini bilmeli ve iyi bir gözlemci olup çocuklarda kaygının anormal boyutlara ulaşmasını önlemek için sevgi ve güven duygusu içinde yetiştirilmeye çalışılmasına özen gösterilmelidir. Çünkü sevgi ve güven duygusunun yenemeyeceği hiçbir şey yoktur.
Tüm çocukların sevgi ve güven duygusu içerisinde yetiştirilebilmesi dileğiyle...
Yararlanılan Kaynaklar:
Çocukların Kaygı Düzeyleri île Annelerinin Kaygı Düzeyleri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi(MAKALE)
dhgm.meb.gov.tr › Milli_Egitim_Dergisi › alisinanoglu
Çocuklarda Kaygı ve Bunu Etkileyen Etmenler