Mucize Mi Bekliyoruz?
Öğrencilerime birkaç hafta önce 'Benim Zürafam Uçabilir' kitabını okudum. Öyle ki şaşkın bir şekilde kitabın bitmesini beklediler. Son derslere doğru karşımda bana yorgun bakan gözler varsa alırım masamın üzerine dizdiğim kitaplardan birini ve başlarım okumaya. Tabi başlamadan hemen önce yönergem şu olur:
-Gözlerinizi kapatın ve hayal edin!
Sesim kitaptaki betimlemelere göre alçalır, yükselir. Tek düze okuma yapmam ki yorulmuÅŸ bünyelerini uykuya emanet etmeyelim diye. Bu son okuduÄŸum kitap da muazzamdı doÄŸrusu. Tam hayalini kur ve al kalemi kağıdı çiz hayalini türünden.Â
Kalemine sağlık olsun, Mert Arık çok güzel bir eserle buluşturmuş çocuklarımızı.
2 hafta boyunca hayallerindeki zürafaları çizdiler. Sınıfımıza hayalimizdeki zürafa köşesi yaptık. Ne çizdilerse astık, genişlettik. Cesaretini toplayıp da kağıt başına gidemeyenler hala var ama bununla beraber neler çıktı size anlatamam.
Bir öğrencim:
-Benim zürafam ağaç olabilir gövdesi upuzun, dedi.
Diğer bir öğrencim:
-Benim zürafam denizde bale yapabilir, dedi.
Bir diÄŸeri ise:Â
-Benim zürafam pelerin giyer ve ata binebilir.' dedi. Örnekler uzadıkça uzadı.
Bunu size neden anlattım biliyor musunuz? Kitapların çocuklar üzerindeki etkilerini biraz olsun gözlerinizde canlandırmak istedim. Şimdi biz bu çocuklara nasıl kitap okuma alışkanlığı kazandırmalıyız oraya geleceğim.
Çağdaş insan, kendi kanatları ile uçmayı sağlayacak nesnel, özgür ve eleştirel bir düşünce tarzına sahip olmalıdır. Bunun yolu da kitap okumaktan geçer. Okuma alışkanlığı, kişilerin okumayı öğrendikten sonra bu eylemi zevkle yapmalarını sağlamak için kazanmaları gereken önemli bir beceridir. Erken dönemde okuma alışkanlığı kazanan çocukların kelime hazinesi ve düşünme becerileri artmakta buna bağlı olarak yaratıcı zekâ, dinleme ve konuşma becerileri gelişmektedir. Çocukluğun ilk yıllarında kitapla tanışma, onun gelecekteki tüm yıllarını etkiler.
Ebeveynler ve öğretmenler, çocuğun okuma alışkanlığını kazanmasında öncü ve rehber olmalıdırlar.
• Ebeveynler çocuklara okuma alışkanlığını kazandırmada model olmalı
• Okuma zamanları yaratılmalı
• Kitaplar ve yazarları hakkında konuşulmalı
• Kitap seçiminde yönlendirme yapmalıdırlar.
Çocuk özellikle ev ortamında kitap okumayı bir ceza olarak algılamaya baÅŸladıysa hepimize geçmiÅŸ olsun, dönülmez yollara sapmışız demektir. Bizler açıp televizyonu son moda dizileri soluk almadan izlerken çocuÄŸumuza 'Hadi bakalım sen odana geç ve kitabını oku!' uyarısında bulunuyorsak hatayı kendimizde aramalıyız. Çünkü çocuÄŸa bu durumda kitap okumak ceza gibi gelecektir. Ebeveynler olarak çocuklarımıza zaman ayırmalıyız; onlarla konuÅŸmalı, onları dinlemeli ve onlarla okuma saatleri yapmalıyız. Çocuk kendini deÄŸerli hissetmeli, kendini ifade edebildiÄŸinin farkına varmalı, iletiÅŸim kurmak ve konuÅŸmak için çaba sarf etmeli ve bu çaba hiç tükenmemelidir.Â
Çocuğumuzun kitap okuma alışkanlığı kazanmasıyla kitap okumayı sevmesi çok ayrı şeylerdir. Bunu da unutmayalım. Alışkanlık süregelen ve devamlı tekrarlanan davranışlardır. Alışkanlıklar çok küçük yaştan edinilir. Çocuğumuzu ne kadar küçük yaşta kitapla tanıştırır, ona düzenli olarak kitap okursak emin olun zamanla bu alışkanlık haline gelecektir. Elbette ebeveynleri de okurken gözlemlemeli çocuklar. Kitap okumanın yemek yemek gibi su içmek gibi elzem bir ihtiyaç olduğunun kanaatine varmalıdırlar. Öğretmenler de belli bir yaşa gelmiş daha hiç kitapla tanışmamış çocuklara ancak kitap okumayı sevdirebilirler. Kitap okumayı seven çocuklarda da okumak için bir istek gözlemlersiniz. Bu da düzenli okumayla ve takibi sağlanarak mümkün. Öğrenciyle kitap hakkında sohbet edilebilir, okuyup bitirdiği her kitap için ödül verilebilir. Ödülü minimal tutmalı ve kitap okumanın önüne elbette geçirmemeliyiz.
Çocuklar keşfedilmeyi bekleyen bir hazinedir. Hazineyi keşfetmek bazen zaman ister, sabır ister, emek ister. Çocuklarınızı tanımanız ve onları keşfetmeniz dileğiyle.