Okul Çağı Çocuklarında Teknolojik Sınırlar Nasıl Konur? (I. Bölüm)
'Çocukların teknolojiyi faydalı kullanmayı öğrenmeleri, aslında bir yaşamsal beceridir.'
Bir senedir küresel bir salgın ve felaket yaşıyoruz. Bu süreçte çocuklarımız ile evde uzun zamanlar geçirmeye başladık, yoğun çalışan anne ve babalar olarak aslında aile üyeleri ile yeniden karşılaştık ve tanıştık. Bu tekinsiz süreç, maalesef hala devam etmektedir. Bu süreçte bazı ailelerimiz hem ailesinden hem sağlığından hem de ekonomik olarak bazı kayıplar yaşadı ve çocukların saygı, anksiyete ve gerginlikleri arttı. Yaşını tam olarak yaşayamadan başka toplumsal streslerle karşı karşıya kaldığımız bir süreçteyiz. Hepimiz özgürlüğümüz (dışarıya çıkma) ve sınırlı temas, yani sosyal mesafe durumundan dolayı sevdiklerimize sarılamadığımız ve içten kucaklaşamadığımız bir zamandan geçiyoruz. Bu sadece çocuklar için değil ebeveyn olarak bizleri de zorlayan bir dönem. Peki bu süreci daha katlanabilir hale nasıl getirebiliriz? Neye ihtiyacımız var? Öncelikle ebeveyn olarak bu soruları kendimize sormak ve ruhsal dayanıklılığımızı arttırıcı birtakım kararlarla hayatımıza yön vermemiz gerekiyor; çünkü pandemi halen devam ediyor...
Evde çalışmaya başlayan ebeveynler ise eskisinden daha farklı ve yeni sorumluluklar edindiler ve çocukların da evde olmasıyla denge kurmaları gereken birçok yenilikle karşı karşıya kaldılar. Birçok aile, 'yeni normal'e uygun yeni 'rutin'ler oluşturabildiler. Pandemi süreci, diğer yaşadığımız eski günlerdeki bir süreç olmadığı için, çocuğa konulan sınırlarda biraz gevşemeler olabilir. Ancak okulların kısmen açılması ile yeniden rutinleri oluşturmak adına, online eğitim gören çocuklarımıza daha rahat kabul ettirebileceğimiz bir döneme girdiğimizi düşünüyorum. Bu süreçte çocuklar okulu çok özlediler ve okula başlamak onlara ilaç gibi geldi; çünkü okul çağı çocukları için akran iletişimi ve etkileşimi çok önemlidir. Çocuğun psiko-sosyal gelişimi için de okul, öğretmen ve arkadaş ilişkileri çok değerli katkılar sağlar.
Peki, çocukların okula gitmediÄŸi günlerde evde online ya da Eba Tv' den eÄŸitim gördüğü zamanlar dışında evde teknolojik sınırları nasıl koyacağız? Nelere dikkat etmek gerekiyor? Â
Öncelikle çocuklarınızın teknolojiyi doğru kullanmasını sağladıktan sonra ve çocuklara teknolojiyi faydalı kullanma yollarını öğrettikten sonra, belirli sürelerde çocuğun teknoloji kullanmasının gelişimlerini olumlu etkileyeceğini düşünüyorum. Her şeyin, ofis işlerinin, okuldaki eğitimlerin dijitalleşmeye başladığı bu pandemi sürecinde çocukları teknolojiden kopartmaya çalışmak uygun değildir. Ancak çocuklar henüz küçük oldukları için onlara teknolojiyi nasıl doğru kullanacaklarını öğretmemiz ve bunu takip etmemiz gerekmektedir. Çocukların teknolojiyi faydalı kullanmayı öğrenmeleri, aslında bir yaşamsal beceridir. Teknolojiyi faydalı kullanımına örnek olarak online dersler, sanal müze, canlı sergileri gezmek, belgesel ve araştırmalar yapmak için internette arama yapmak, kodlama, kelime oyunu, satranç vb. oyunlar gösterilebilir.
Çocukluk döneminde teknoloji kullanım sürelerinin sınırlanması çok önemlidir; çünkü ekran bağımlılığına kadar giden bir sürü problemi de yanında getiren, sanki bir kartopunun çığa dönüşmesi gibi çok hızlı yol alabilmektedir. Nasıl ki çocuÄŸumuzu sokakta tek başına bırakmıyorsak internet dünyasında da tek başına bırakmamamız gerekmektedir; çünkü çocukların önüne aniden ÅŸiddet, cinsellik içeren, onları korkutan içerikler ortaya çıkarabilir. Bunun yanında sosyal medya kullanıyorsa çeÅŸitli kötü niyetli kiÅŸilerin istismarı veya yakının zorbalığına maruz kalabilir. Ve bu deneyimlerin sonucunda çocukların uyku, yemek, tuvalet alışkanlıklarındaki düzeni bozulabilir; kaygı ve korku düzeylerini arttırabilir. Dolayısıyla baÅŸtan çerçeveyi belirlemek ve çocuÄŸunuzun oynadığı oyundan tutun, seyrettiÄŸi 'youtube' kanallarına kadar her ÅŸeyi takip etmeniz çok önemlidir. Öncelikle ekran süresi derken, çocuÄŸun tablet, telefon, televizyon vb. ekrana sahip olan tüm teknolojik aletlerin kullanım sürelerini birlikte, toplam ele alıyoruz. ÇocuÄŸun geliÅŸimine katkı saÄŸlayacağını düşündüğünüz oyunlar, videolar vb. bu ekran sürelerine dahildir. Yani, günde 1 saat çizgi film+ 1 saat tablet toplam iki saat uygun deÄŸildir; geliÅŸimi için zararlı, fazla bir kullanımdır. EÄŸer tablet de kullanmak istiyor ise örneÄŸin, 7 yaşında bir çocuk ise, 40 dakikasını ona istediÄŸi gibi bölerek kullanmasına izin verebilirsiniz. Bu sürelerin tutarlı bir ÅŸekilde takibi ve çocuÄŸa onun dışındaki sürelerde ne yapacağını konuÅŸarak iÅŸbirliÄŸi içerisinde birlikte planlayabilirsiniz. ÇocuÄŸunuzla konuÅŸmalısınız ya da zevk alabileceÄŸi oyunları birlikte oynayabileceÄŸinizi, birlikte keyif alabileceÄŸiniz etkinlikleri, kutu oyunları, spor ve sanatsal etkinlikler veya sohbet zamanları gibi yapabileceklerinizi günlere göre hafta başından planlayabilirsiniz. Bu noktada çocuÄŸunuzun ilgisine göre hobileri olması iÅŸinizi çok kolaylaÅŸtıracaktır.Â
*Pedagoji derneği, yaşa göre ekran süreleri;
0-3 yaş= Sıfır ekran! (Tablet, televizyon, telefon, bilgisayar vb. ekran ile hiç temas olmaması.)
3-6 yaş= günlük toplam 20-30 dakika
6-9 yaş= günlük toplam 40-50 dakika
12 yaş ve üstü= günlük toplam 2 saat
Çocuğa dijital sınırlar koymak -aslında okul öncesi dönemden bile önce- bebeklik döneminde başlamaktadır. Eğer ipin ucunu kaçırdıysak da lütfen endişelenmeyin, hiçbir zaman geç değildir. Bir anda bütün kullanımlarında değil ama yavaş yavaş, kademeli olarak sürelerin azaltmasını öneriyorum. Örneğin, 4 saat oyun oynayan bir çocuğun bir anda oyunla bağını keserseniz başka sıkıntılar çıkacaktır. Yerine eğlenceli bir şeyler koyarak, ilk günler 3 saate indirip sonra yavaş yavaş istenilen sürelere inilmesini öneriyorum. Burada anahtar öneri, çocukla sağlıklı iletişim kurmaktır. Teknoloji dünyası renkli, eğlenceli ve farklı içeriklere dolu; bütün çocukların ilgisini, dikkatini çekmektedir. Baştan çocuğunuza neden böyle olması gerektiğini açıklamalı ve teknolojik aleti elinden alıyorsanız ona keyif verecek başka bir şeyi mutlaka çocuğunuzla buluşturmalısınız. Çünkü çocuk kendisini cezalandırılmış hissedebilir ve iletişim çatışmalar yaşayabilirsiniz. Bunun olmaması için açık ve sade bir dil kullanarak, abartılı ifadelerden kaçınarak çocuğunuzun göz hizasında, her ihtiyaç duyduğunda bu kullanımların nasıl olmasıyla ilgili açıklama yapmanız ve onu ikna etmeniz çok değerlidir. Çocuklar çok iyi gözlemcidirler. O nedenle biz de ebeveyn olarak kendi teknolojik aletlerimizin kullanımına dikkat etmeli ve ona 'Sen oyuncaklarınla oyna.' deyip elimizdeki telefona bakmamalıyız. Ekran bağımlılığı maalesef bu yüzyılın bir rahatsızlığı ve biz yetişkinlerde de sıklıkla görülmektedir, dolayısıyla anne ve baba rol-model olarak da çocuklarımıza olumlu davranışlar sergilememiz de çok önemlidir.
Rüveyda İnce Engin
Uzman Psikolojik Danışman
Çocuk, Ergen ve Yetişkin &
Çift ve Aile TerapistiÂ
ruveyda@ruveydaince.com