Oyun ile
Çocuğunuzun Dünyasına Katılın
Çocuklar yetişkinler gibi 'Hadi, şu duygularımıza bir
bakalım!' diyemiyorlar. Nasıl büyütülmüş olursak olalım duygularımızı bastırmak
çok sağlıklı bir şey değildir. Duygular bir nehir gibi akmak isterler, önüne
set çekmemiz iyi sonuçlar doğurmayacaktır. 'Çocuklarımıza duygu yönetimini,
duygu kontrolünü öğretmemiz lazım.' gibi cümleler duyuyorum. Buna yönetim de
denilse kontrol de denilse bu aslında bastırma halidir. Aslında burada önemli
olan şey çocuğun duyguyu bilmesi, tanıması, duyumsaması ve buna alan açmasıdır.
Eğer çocuğun duygusu bir nehirse ebeveyn bu nehrin yatağıdır. Nehir
yatağı, nehre ne kadar soğuk, ılık, hızlı, derin olacağını söylemez. Sadece o
nehri nazikçe tutar. Yani ebeveynin burada yapması gereken şey 'Duygunu
görüyorum, sadece görmüyorum kabul de ediyorum.' 'Ah evet çok kızgınsın' 'Evet
bu çok korkutucu' gibi ifadelerle çocuğun duygusuna alan açmaktır. Korkutma,
tehdit, ceza ya da ödülle çocuğun o anki duygusu bastırılabilir fakat böyle
olduÄŸunda duygular tekrar tekrar gelecektir.
Bir önceki yazımda ebeveynlerin duygu koçu olmasından
bahsetmiştim. Bu yazımda ise ebeveynlerin çocuklarıyla oyun oynamalarından
bahsedeceğim. Çünkü oyun az önce bahsettiğim duyguların çocuklardaki ifade
yoludur.
Oyun, çocuklara kendi dünyalarında katılma halidir. Çocukla
temas etmenin, onların duygularını anlamanın yolu oyundur. Oyun onların doğal
dilidir. Ebeveynin çocuğuyla temas edebilmesi, bağını kurabilmesi, onu
anlayabilmesi için oyun her yaşta önemlidir. Tabi ki sürekli ve her zaman oyun
oynamak mümkün değil.
Hayatın içerisinde karşılaştığımız pek çok yaşantı insanlar olarak
bizleri etkiliyor. Belirsizlikler stres yaratıyor. Ebeveynin kendi duygu
dünyasında yaşadıkları, işi, ilişkileri kendisine stres yaratırken tüm bunlar
çocukları da tabi ki etkiliyor. Hal böyle olunca ebeveynlerin omuzlarında çok
fazla yük oluşuyor ve çok daha derin, fazla düşüncelere kapılıyor:
'Ne yapacağım? Her şeyi denedim. Bağırmayı, çağırmayı,
konuşmayı…'
Şimdi artık yeni bir şeyi deneme zamanı: OYUN
Oturduğunuz koltuktan elinizdeki telefonu, bilgisayarı
bırakıp yere inin. Bu yere inme hali çocuğunuza 'Senin oyun dünyana katılıyorum.'
deme hali. 'Ben oyun oynayan bir ebeveyn değilim, hiç oyun bilmem ki!' derseniz
yanınızda dünyanın oyun konusunda en iyi uzmanlarından biri olduğunu
hatırlayın. Bu kişi tabi ki çocuğunuz. Onu izleyin yaptığı şeylere bakın ve
size yap dediği şeyleri yapın. Bunları yaparken o an kendi duygularınıza, ne
hissettiğinize bakmak çocuğunuzla aranızdaki ilişkide neler olup bittiğini en
iyi anlatan kaynak olacaktır. Çok mu sıkılıyorsunuz, öfke mi var, üzüntü mü?
Bunlar ilişkinizdeki önemli kaynaklardır.
Daha büyük yaşlardaki çocuklarınızla da oyunlar
oynayabilirsiniz. Onların size telefondan bilgisayardan gösterdikleri oyun,
video gibi şeylere de ilgiyle bakmanız iyi olacaktır.
Eğer ailenize günde 10 dakika harcayarak büyük değişiklikler
yaratmak istiyorsanız 10 dakikalık oyunlar oynamanız iyi gelecektir. Yastık
savaşı, güreş, battaniyeye dolanmak gibi oyunlar olabilir. Özellikle uzaktan
eğitimden sonra çocuk için ebeveynleriyle böyle temaslı oyunlar iyi olacaktır.
Bu oyunları oynarken çocuk hazır yastığı elime almışken ve annem ve babamla
oyun oynuyorken diye düşünüp duygularını ortaya çıkarabilir. Sizin bunu anlıyor
ve keyif alıyor olmanız lazım. Eğer bir 10 dakikanız daha varsa '10 dakikamı
sadece sana ayırıyorum, telefonumu kapattım ne istersen yapacağız. 10 dakika
var.' diyebilirsiniz. Tabi bunun karşısında çocuğunuz '10 dakika da neymiş ben
bütün gün istiyorum.' gibi düşünebilir. Siz de belki '10 dakika dedim ama nasıl
10 dakika dayanacağım.' diye düşünebilirsiniz. Ne kadarını yapabiliyorsanız o
kadar yapın çünkü tüm bu oyun vakti boyunca şevkli olmalısınız. 10 dakikam yok
diyebilirsiniz ama gerçek şu ki 10 dakikalık bir oyun sizi 20 dakikalık
mızmızlanmaktan kurtaracaktır.
Ebeveynin çocuğuyla duygusal anlayışta bir temas kurabilmesi
için kendini kabul etmesi de önemlidir. Çoğu ebeveyn şu an olabileceği en iyi
ebeveyn olamıyor. Çünkü hep biraz daha iyi olmaya çalışıyor. Ancak bir
ebeveynin bununla alakalı kendini eleştirmesi, dövünmesi onu daha iyi bir
ebeveyn yapmayacaktır. Burada öncelikle insan olarak ve ebeveyn olarak
kendimize şefkat göstermeye başlamamız çok önemli.
Bu yazımda genel olarak ebeveynlerin çocuklarıyla oyun
oynamasının öneminden ve faydalarından bahsettim. Çocuğunuzla oyun oynarken
onun verdiği rollere uymak, onun oyununa uyum sağlamak, mümkün olduğunca
müdahale etmemek çok daha anlamlıdır. Fakat çocuğunuzla kurabileceğiniz
ilişkinizi kuvvetlendirecek farklı oyunlar da vardır. Bunlarla ilgili bir
sonraki yazımda bahsedeceğim. Okuduğunuz için teşekkür ederim, iyi günler
dilerim.
Bu konuyla ilgili ebeveyn olarak daha fazla araştırmak
yapmak isterseniz Lawrence J. Cohen'in 'Oyuncu Ebeveynlik' kitabı çok güzel bir
kaynak olacaktır.
Psikolojik Danışman Merve Avcı